Christine, ailesinden miras kalınca doğup büyüdüğü eve kocası ve 9 yaşındaki kızı Lisa ile beraber taşınmaya karar verir. Bir süre sonra küçük kız bodrumunda Karen adına yabancı bir kızla karşılaşır. Karen Lisa’ya, kendisinin annesinin ölü ikiz kız kardeşi olduğunu ve kendini öldürenin de yine annesi olduğunu söyler. Bu yaşananları ebeveynlerine anlatan küçük kız inandırıcı bulunmaz ve bunlar Lisa’nın kendi kafasında yarattığı hayal ürünü olaylar olarak görülür. Fakat Christine kendini fark ettirecek adımları çok geçmeden atmaya başlar ve zamanla evin babası da, karısının kendisinden korkunç bir sır gizlediğinden şüphelenmeye başlar… Bu şüphe ölümcül sonuçlar doğuracaktır.
“Spoorloos”tan bu yana en korkutucu Hollanda filmi olarak nitelenen “Dehşetin Gözleri”, “Halka (The Ring)”, “Garez (The Grudge)” ve “Yetimhane (El Orfanato)” gibi filmlerin izinden giden hikayesiyle Elbert van Strien’ın ilk uzun metrajlı filmi. Hollywood için yeniden çevrim haklarını Charlize Theron’un aldığı bu psikolojik gerilim, son olarak sinefil festivali Fantas Porto 2011’de En İyi Film ve En İyi Senaryo Ödüllerini aldı.
“Spoorloos”tan bu yana en korkutucu Hollanda filmi olarak nitelenen “Dehşetin Gözleri”, “Halka (The Ring)”, “Garez (The Grudge)” ve “Yetimhane (El Orfanato)” gibi filmlerin izinden giden hikayesiyle Elbert van Strien’ın ilk uzun metrajlı filmi. Hollywood için yeniden çevrim haklarını Charlize Theron’un aldığı bu psikolojik gerilim, son olarak sinefil festivali Fantas Porto 2011’de En İyi Film ve En İyi Senaryo Ödüllerini aldı.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.